Unutun beni… Sizinle yediğim yemekleri unutun. Birlikte
gittiğimiz konserleri, yanınızda durup çalan harika müziklerin coşkusuyla
birbirimize bakıp içten, sıcacık gülümsediğimiz o akşamları unutun. Sanki orada
hiç olmamışım, hiç yanınızda durmamışım, birbirimize sarılıp müziği paylaşmanın
keyfini hiç yaşamamışız gibi unutun.
Yazdığım tüm o aşk mektuplarını unutun. Size sayfalar
dolusu, günlerce, her gece, yıllarca yazdığım şiirleri, buluşlar yapıp “sevgimi
anlatmayı bir de böyle deneyeyim” demek için kesip yapıştırdığım çiçek resimli
mektupları, yıkadığım marulları, yenidünya ağacının altında oturup göğe
bakarken gelen Nisan ayını nasıl kokladığımızı unutun. Verdiğim, aldığım ve
paylaştığım her şeyi unutun.
Muz kabuğuna basıp düştüğünüzde elinizi tuttuğumu
unutun. Yalnız olduğunuz için sevgililer
gününde bir başınıza kalmayın diye akşam yemeğine sizi de çağırdığımı unutun. Size yeni giysiler
aldığımı, doğum günlerinizi sabırsızlıkla beklediğimi, besteler yaptığımı,
kabak kızarttığımı, ayakkabılarınızı boyadığımı unutun.
Babanız öldüğünde nasıl üzüldüğünüzü unutun. Bir gece
yarısı beni çağırdığınızı unutun. Cin içip hüzünlendiğimizi unutun. Bana
biletler aldığınızı, elimden tuttuğunuzu, saçımı okşadığınızı, dağlara
baktığımızı, taşa, toprağa şaşırdığımızı, hayatı unutun.
Siz köşe başındayken, yokuşun dibinde oturduğumu unutun.
Davul çaldığımı, nasıl savrulduğumu, özlemekten
öleyazdığımı, güneşte yanınca yoğurt sürmemi istediğinizi, şarkı sözlerini hiç
hatırlayamadığımı ama şarkıları hep hatırladığımı, bana söylediklerinizi,
anlattıklarınızı, sesinizi unutun. Ben unutamıyorum.
1 yorum:
unutun...kalemine,yüreğine sağlık...
Yorum Gönder